Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adil Levent Karlıbel, katıldığı bir televizyon programında, fındığın sorunları ve çözüm yolları ile ilgili önemli tespitlerde bulundu. Önceliğin fındık yasası olduğunu söyledi.

“Hep söylüyoruz ama bunları artık eyleme geçirmek lazım” diyen Başkan Karlıbel; “Dolayısıyla bu işin taraflarının bir masaya oturarak bunu gündem etmesi ve artık uygulamaya geçirmesi lazım. Bu sezonu bitirdik ama bu yılbaşına kadar programlanarak yeni yılda uygulamaya alınabilir” ifadelerini kullandı.

“DİKİM ALANLARI SINIRLANMALI”

Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adil Levent Karlıbel, fındıkta yaşanan sorunlar, çözüm yolları ve talepleri ile ilgili şunları söyledi;

“Birincisi şu; fındık alanlarının sınırlandırılması ile ilgili bir yasa var. Bu yasayı mutlaka uygulamak zorundayız. Bugünden itibaren Türkiye’de bir tek dal fındık dikimine izin vermemek lazım. Özellikle batı bölgelerinde. Yoksa biz bu ürünü kaybedeceğiz. Sanılıyor ki Ordu’nun, Karadeniz’in, Trabzon’un, Giresun’un dışında fındık dikildiğinde bu kilogram bazına erişiliyor, dolasıyla da bu ikame ediliyor gibi geliyor. Hayır o ürün bizimki ile aynı standart ve lezzette değil. O ürün bu amaçla kullanılacak standartta değil. Buranın kendine özel bir lezzeti, raiyası ve markası var. Dolayısıyla fındığı önce bu bölgelerde yaşatmalı ve desteklemeliyiz.

DOĞU KARADENİZ’E POZİTİF AYRIMCILIK

Biz de yol haritamızda talebimizi şöyle sıraladık; Birincisi, fındık dikim alanlarını sınırlayın. Bundan sonra kimsenin dikmesine için vermeyin dedik.

İkincisi, özellikle bizim faydalanmamız için Doğrudan destek miktarını meyilli yüzde 40’ın üzerinde arazi ortalaması olan yerlerde dönüm başı bin 200 TL olarak uygulayın dedik. Ve böylece bizim, 70 ila 100 kilo arasında ürün alan bu bölgemizde insanlar o bahçeleri bakmak, erozyona karşı korumak görevini de yapsınlar. Kilogram başına neredeyse 12 lira gibi bir destek alacaklar. Ama bunu yüzde 30’un altındaki alanlara vermeyin. Çarşamba’nın böyle bir desteğe ihtiyacı yok. Terme’nin yok. Karşı tarafta Sakarya’nın, Hendek’in yok. Dolayısıyla bu bizim Doğu Karadeniz’in eğimli arazilerini desteklemek için verilmeli. Bunun dışında da kilogram başına, bugünün parası ile belki 5 TL, ya da Cent olarak baktığınızda 30 veya 20 cent seviyelerinde bir destek yapın kilograma ve bunu bütün Türkiye’ye verin, sorun yok.

REKOLTA KİRLİLİĞİNİ SONA ERDİRECEK FORMÜL

Bunun yapılma nedeni de şu. Ben fındığımı bir manava verdiğimde onun bana onaylayacağı bir mali belge ile Ziraat Bankası’ndan o desteğimi alırsam, benim fındığım kayda girer. Yani ÇKS sisteminde numarası olan kişi kendi ürettiği fındığın karşılığını o bankadan aldığında, artık üreticinin kaç kilogram fındık ürettiğini biliyoruz. Dolayısıyla da bir sene sonra biz elimizde ne kadar fındık var, rekolte şu kadar mı gibi ciddiyetten uzak rakam karmaşasından da kurtulmuş oluruz.

Herkes kendi tarafından bir rakam açıklıyor. İhracatçılar alabildiğince uzak rakamlar açıklıyor 800 – 900 bin ton gibi.  Üretici kurumları ya da üreticiyi destekleyenler 600 bin ton seviyelerinde başlıyor. Bu aradaki ciddiyetsiz rakamlar da karşı tarafta, kendi ticaretine bakan akıllı yabancıyı yeni oyun alanlarına itiyor. O görüyor bu kargaşayı ve bundan yararlanıyor. Dolayısıyla bu fındığın yasasını yazıp, uygulamakla mükellefiz. Eğer tescil görürse üreticinin malı, bir sonraki aşamada fabrikacıya giderken de göreceğiz onu. Fabrikadaki adam işleyip ihraç ettiğinde de göreceğiz. Ve böylece ne ürün topladık, hangi bahçenin verimi ne kadar, hangi il veya ilçede, hatta köyde nasıl bir ürün oluyor göreceğiz. Eğer burada bir azalma varsa Tarım İl Müdürlüğü müdahale edebilecek. Eğer burada bir çoğalma var ise nedenini araştıracağız. Ne yaptınız da canlandı, diyeceğiz.

FINDIK BORSA MALI

Bunlar elimizdeki enstrümanı doğru kullanmaya götürecek bizi. Bununla ilgili hem üniversitelerden, hem sektörden, hem de aslında bir borsa malı olan fındığın borsaya yani elektronik ticaret piyasasında elüs dediğimiz mekanizma ile piyasaya girmesini isteyenler tarafından da çok olumlu karşılanır. Bu ne demek, biz bildiğimiz bu fındığı bu sistemi uygular da daha sonra lisanslı depolara çekersek, artık o bir borsa oyuncağı olacak. Böylece belki fındıkla hiç alakası olmayan, bugün Venezuela’da yaşayan bir adam, Kazakistan’da yaşayan bir adam, Uzakdoğu’da ya da Macaristan’da yaşayan bir adam fındık satın alacak, borsası ile oynayacak, talep arttıkça da benim kıymetim artacak. Çünkü o mal başkasının olacak. Başkasının malını para vererek almak zorundasın. Böylece fındığın değeri artacak. Yani istediğimiz bu.”

FINDIKTA HEDEF: 3,5 MİLYAR DOLAR GELİR

Son olarak, fındık sektörünün potansiyelini vurgulayan Karlıbel, “Fındıktan elde edilen gelirimizin 3,5 milyar dolara çıkmaması için hiçbir neden yok. Fındık, dünya genelinde değeri enflasyonla artmayan tek ürün” diyerek, bu potansiyelin değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.